Teknoloji yaşama, öğrenme ve iletişim kurma biçimlerimizde devrim yarattı. Yükseköğretimin geleceği üzerinde de derin bir etkisi oldu. Artık birçok üniversite, öğrencilerin dünyanın herhangi bir yerinde ders alabilmelerini sağlayan çevrimiçi öğrenme platformları aracılığıyla dersler sunuyor. Yükseköğretim ortamındaki bu değişim, olasılıkları ve zorlukları göz önünde bulundurduğumuzda üzerinde düşünmeye değer.
Günümüzde üniversite hayatı, dijital araçların ve uygulamaların fazlalığı ile karakterize edilmektedir. Öğrenciler günümüzde fiziksel öğretmenler yerine dijital kaynaklardan öğrenmeyi tercih ediyor. Bunun nedeni, teknolojinin her türlü materyale istedikleri zaman ve yerde erişmelerini sağlamasıdır. Teknolojinin yükseköğretimdeki değişen rolü, toplumun her kesiminden insanın eğitim hedeflerine ulaşmasını mümkün kılıyor.
Daha önceki yıllarda, üniversite yöneticileri genellikle çevrimiçi kursları fiziksel üniversite ücretlerini karşılayamayan öğrenciler için ek bir seçenek olarak görüyorlardı. Ancak fiziksel ders vermenin maliyeti yıllar içinde katlanarak artmıştır. Sonuç olarak, birçok kolej artık öğrencilerinden sadece temel yönetim maliyetlerini karşılamak için cüzi bir ücret talep etmektedir. 'Dijital skolastisizme' yönelik bu eğilimin etik kaygıları da yok değil. Pek çok öğrenci, standartların altındaki tesisler, şüpheli geçmişlere sahip eğitmenler ve bu kursları rahatsız eden diğer düşük kaliteli faktörler nedeniyle çevrimiçi platformlar aracılığıyla sunulan düşük kaliteli kurslar bildirmiştir. Bununla birlikte, dijital öğrenmenin yükseköğrenim hakkındaki düşüncelerimizde ve yükseköğrenime yaklaşımımızda devrim yarattığı yadsınamaz bir gerçektir.
Üniversite kampüsleri artık maliyetleri azaltan ve kaliteyi artıran en son teknolojilere ev sahipliği yapıyor. Örneğin, birçok kurum artık öğrencilerin çalışmalarına odaklanmalarına yardımcı olan son teknoloji aydınlatma sistemlerine sahip kütüphanelere sahip. Diğerleri ise akademik çalışmaları yavaşlatmadan web'de hızlı gezinmeyi sağlayan gigabit internet bağlantıları kurdu. Yükseköğretim kurumları aynı zamanda MOOC'lar (kitlesel açık çevrimiçi kurslar) gibi aynı anda büyük insan gruplarını hedefleyen yeni ders verme yöntemlerini de benimsiyor. Gelecek dijital öğrenciler için parlak görünüyor; ancak okullar yeni eğitim yöntemlerine eşlik eden etik sorunları ele alabilirse daha da parlak olacak.
Yeni yöntemlerin kaliteyi sürekli olarak artırması ve maliyetleri düşürmesi nedeniyle teknolojinin yükseköğretimdeki değişen rolü şüphesiz çok büyüktür. Ancak aynı teknoloji, yöneticilerin etkili bir şekilde çözmesi gereken bazı çetrefilli sorunları da beraberinde getirmiştir. Daha fazla insan daha iyi iş olanakları için yüksek öğrenim standartlarını aradığından, üniversiteler artık her zamankinden daha popüler. İster öğrenci ister eğitimci olun, günümüz teknolojisine dayalı pek çok harika yeni fırsatınız var!